|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Aba zamanı yaba , yaba zamanı aba alınır. |
Abanın kadri, yağmurda bilinir. |
Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke`de bulunur. |
Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister. |
Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır. |
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz. |
Abdala “kar yağıyor” demişler, “titremeye hazırım” demiş. |
Abdalın arkadaşlığı yol görününcüye kadardır. |
Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz. |
Aca dokuz yorgan örtmüşler,yine uyuyamamış. |
Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık. |
Acele giden ecele gider. |
Acele ile menzil alınmaz. |
Acele ise, şeytan karışır. |
Acele yürüyen yolda kalır. |
Acemi katır kapı önünde yük indirir. |
Acemi nalbant gibi kah nalına vurur, kah mıhına. |
Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden (çıkarır), tatlı söz (dil) yılanı deliğinden (ininden) çıkarır. |
Acı acıyı bastırır,su sancıyı. |
Acı patlıcanı kırağı çalmaz |
Başıma uymayan takke elin olsun. |
Başındaki fese bak, girdiği kümese bak. |
Başını ecemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin. |
Başsız evin köpeği çok havlar. |
Baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla. |
Bazen inek, erkek; bazen de dişi doğurur. |
Bedava sirke baldan tatlıdır. |
Bekâr gözü ile kız alınmaz. |
Bekâra karı boşamak kolay gelir. |
Belâ geliyorum demez. |
Beleş atın dişine (yaşına, yularına, dizginine) bakılmaz. |
Beleş peynir fare kapanında bulunur. |
Belli düşman, gizli dosttan yeğdir. |
Benden sana öğüt, ununu elinle öğüt. |
Benim adım Hıdır, elimden gelen budur. |
Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin. |
Besle kargayı oysun gözünü. |
Besle, büyük danayı; tanımasın anayı. |
Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı, babayı. |
Beş kuruşluk fener o kadar yanar. |
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 3 visitatori (6 hits) kişi burdaydı!
|
|
|
|
| | |